13 Eylül 2012 Perşembe

DOĞRU NEFES

nefes almak, yaşayan her akciğerli canlı için otomatik bir eylemdir. doğduğumuz andan itibaren yaptığımız ilk bağımsız etkinliktir de diyebiliriz. hepimiz nefes alıyoruz, önemli olan bunu doğru yapıyor muyuz?

doğduğumuz anda başlayan solunum; hastalıklar, yaşanan travmalar gibi pek çok nedenle zaman içinde bozuluyor. evet, nefes almaya devam ediyoruz ama doğru nefes almayı bırakıyoruz. uzmanlar, vücudumuzdaki toksinlerin sadece %30'unun ter ve bağırsaklar yoluyla atıldığını, geri kalan kısmının solunum sisteminde biriktiğini söylüyor. yani doğru nefes almıyorsanız bedeniniz artık madde deposu haline geliyor zamanla. düşünün, toksinlerin %70'i vücudunuzda kalıyor. bu çok büyük bir oran, birçok hastalığın da sebebi. uzmanlar kalp hastalıkları (kalpteki oksijen azlığı nedeniyle spazm oluşur), yüksek tansiyon, kanser dahil pek çok hastalığın temelinde doğru nefes almamanın yattığını belirtiyor. oysa doğru nefes aldığınızda oksijen tüm hücrelerinize ulaşıyor, temizlik başlıyor. cilt yapınız iyileşiyor (hanımlaaaar), zihniniz temizleniyor, enerjiniz artıyor, ideal kilonuza ulaşmak kolaylaşıyor (yağ hücrelerini yakan da oksijen). ayrıca sakinleştirici etkisi olduğu biliniyor (sinirlendiğinizde derin nefes almanız önerilir ya hep), stres, depresyon ve anksiyeteye iyi geliyor, uykuya dalmanızı kolaylaştıyor. 

peki nedir doğru nefes? diyafram nefesi, bir başka deyişle karın nefesidir. diyafram, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran kasa verilen addır. pek çoğumuz günlük hayatta göğüs nefesi alıyoruz. zavallı diyafram öyle atıl bir şekilde duruyor vücudumuzda. yazık!

bebekleri düşünün; yatarken izlemişsinizdir mutlaka, nefes alırken karınları inip kalkar göğüs oynamaz. işte bu, henüz hayatın sillesini yememiş insan evladının bozulmamış, doğal nefesidir. 

diyaframını yeterince kullanmayan insanlar ilk etapta bu nefesi öğrenmekte ve uygulamakta biraz zorlanabilirler. şöyle düşünün, kol kaslarınızı ne kadar geliştirirseniz o kadar ağırlık kaldırabilirsiniz değil mi? aynı şekilde diyaframınızı da geliştirdiğiniz sürece daha güçlü nefes alabilirsiniz. yani ne yapıyor muşuz? her gün beş dakika çalışıyormuşuz. nasıl mı? eh onu da bir başka yazıya bırakalım.



10 yorum:

  1. yazının devamını bekliyorum. ama ben şanslıyım çünkü ilk buluşmamızda uygulamalı ders isticem senden bebeğim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet yahu sen benim etimden sütümden niye faydalanmıyorsun :P

      derse gel, derse. başka şeyler de var sana uygulamak istediğim :))

      Sil
  2. vuuvv çok heyecanlandım şimdi :)

    YanıtlaSil
  3. Bu befes konusu cidden çok önemliymiş ya. Nefes almasını bilmiyoruz çoğumuz. Gerçekten oturup doğru nefes içinçalışmak lazım. Kedi Kitabevi'nin pazartesi söyleşilerinde ilk kez tanışmıştım bu konuyla bir kenarından. Oradaki minik deneme bile katılımcıların büyük çoğunluğunun yanlış nefes aldığını göstermişti. Çarpıcı bir sonuçtu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne yazık ki çoğunluk doğru nefes almıyor. halbuki kısa bir süre çalışıp düzeltilebiliyor. sonrası zaten otomatikman yaptığımız şey...

      Sil
  4. tabii canım, doğru nefes almak lazım. yoksa maazallah, feryad-u fîgân, ciyakk ciyakk bağırırken nefessiz kalıp durmak, erkeğin ağzını açmasına imkan vermek gibi istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Çoohkk önemli konu çoohkk.:P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet... sen gördün mü hiç benim bağrınırken tıkandığımı, nefessiz kaldığımı felan :p

      Sil
    2. Ondan diyorum ya. HEnüz daha ikinci harfe geçmeyi beceremedim duracağın anı beklemekten.:P

      Sil
  5. sabah okuyunca yorum yazıp sildim.
    Seninle hiç alakalı değil.Nefes deyince sinirim bozuluyor.:(

    YanıtlaSil