bu iç sıkıntısı ne zaman geçecek bilmiyorum. birkaç gün oldu başlayalı, grip gibi giderek yoğunlaşıyor sanki... annem "kış sıkıntısıdır o." dedi. "hıı... olabilir. hiç sevmiyorum şu kışı" dedim ve arkası geldi:
-ne kışı?
-kış kışı...
-nasıl yani?
-soğuyor hava işte, sevmiyorum. yağmurlar da başlayacak yakında...
-yağmur yağsa, diyordun ya geçen gün.
-e... o geçen gündü. iki tane şemsiye aldım; biri parıltılı kalpli, diğeri leopar desenli. onun hevesiydi.
-iyi... kış nereden çıktı?
-ne diyorsun ya?
-ne bileyim, ben de anlamadım.
-alla alla kış sıkıntısı diyen sen değil miydin?
-ha... yok, k.ç sıkıntısı demiştim ben.
-hö?
-yattın koca yaz, şimdi zor gelir tabii çalışmak diyorum.
-hı... o da var...
-k.çın yemiyor, var bir de...
-abartmayalım istersen anne.
-tamam.