ne var yani, herkesin içinde illa bir çocuk mu olacak? benim içimde bir kokoş yaşıyor, itiraf ediyorum. dur durak bilmiyor, kemiriyor beni. nerede parıltılı bir şey görse hop ele geçiriyor ruhumu. genetik sanırım. annemde de var bir sim merakı. bazen abartıyoruz. istemeden...
baharda banyoyu yeniledik. dolapları yaptırırken, adam bizi çözmüş olacak ki, "bakın bunlar çok güzel" diyerek karteladaki siyah üzerine parıltılı beyaz damarları olan ve tam zıt kombinasyonlu kaplamaları gösterdi. "şu beyaz zeminliyi üst dolaplara, siyahı alta yaparız çok güzel olur." biz bayıldık tabii. "evet evet bu olsuuun..." diye coşmuşken babam bizi niye engellemedi bilmiyorum. erkeklerdeki bu "banane yaaa... ben mi kullanacağım sanki" rahatlığı nedir öyle ayol.
baharda banyoyu yeniledik. dolapları yaptırırken, adam bizi çözmüş olacak ki, "bakın bunlar çok güzel" diyerek karteladaki siyah üzerine parıltılı beyaz damarları olan ve tam zıt kombinasyonlu kaplamaları gösterdi. "şu beyaz zeminliyi üst dolaplara, siyahı alta yaparız çok güzel olur." biz bayıldık tabii. "evet evet bu olsuuun..." diye coşmuşken babam bizi niye engellemedi bilmiyorum. erkeklerdeki bu "banane yaaa... ben mi kullanacağım sanki" rahatlığı nedir öyle ayol.
banyo bitip, dolaplar takıldığında ben işteydim. akşam eve geldim, bir hevesle banyoya koştum. annem de yanımda bitti tepkimi görmek için. düğmeye bastım, bir ışık çaktı, sonra göremez oldum. kör oldum sandım bir an. allaaam nasıl parlıyor ortalık, bakamadım. gözümü aldı resmen.
"anne biz naptık ya..."
"ne bileyim, çok parlak olmuş sanki..."
"parlak kelimesi manasız kaldı bunun yanında. sahnedeyim de bütün spotlar üzerime çevrilmiş sanki, bir şey görmüyorum."
"her duştan sonra alkış isteme de..."
"kalabalık önünde anadan üryan soyunmama aldırmıyorsun da, alkışlamak mı zor geldi?"
"o kısmı da babana havale ediyorum artık!"
"her duştan sonra alkış isteme de..."
"kalabalık önünde anadan üryan soyunmama aldırmıyorsun da, alkışlamak mı zor geldi?"
"o kısmı da babana havale ediyorum artık!"
neyseki gündüz iyi, akşam lambanın yansımasıyla var olan ışık oyunlarına da alıştım zamanla. yeni aplik sayesinde ışık direkt patlamıyor simlerde artık.
carrefour'da bu parıltılı şeyleri görünce de dayanamadım işte. hem fiyatları da çok uygundu. kalemler 2,50 tl. bir tane fiyatına tüm set. üstelik simli yazanlardan.
kalem kutuları ise 3,90.
ben yeşil, simli olanı makyaj çantası yapmayı düşünüyorum caymazsam. çantaya öyle çok şey koyuyorum ki; kitap, defter, kalem kutusu, ıvır zıvır... makyaj çantaları ya fazla büyük geliyor, çok yer kaplıyor ya da tam tersine... bunun boyu ideal göründü gözüme.
sevgili olmasa kendimi tutamayıp birkaç tane daha alabilirdim. harika şeyler vardı. su mataraları bile güzeldi. rengarenkler, insanı baştan çıkarıyorlar. hani neredeyse alacaktım. ah ah şimdi çocuk olmak varmış...
son söz: kalemleri kaçırmayın derim.bir tanesi o fiyata normalde çünkü.