9 Haziran 2012 Cumartesi

içiMİMden geçenler

pek sevgili biricit ile bozbek mimlemişler. tam benlik mim. konu; içimizden geçenler. içimden neler neler geçiyor da, gün içinde pek çaktırmıyorum. ben normalde içimden geçenleri istemesem de suratıma yansıtırım. sıkıldığımı, üzüldüğümü, mutlu olduğumu, kızdığımı anında fark edersiniz gözlerime bakınca. doğal ortamımda böyleyim tabii, çalışırken değil. işe gidince mesleki maskemi hop diye takar, en profesyonel halimle salınırım. aklımdan geçenleri bir bilseler ah... 

şu içimizdeki sesler olayı fena... hepimizin pek çok sesi vardır tabii, benimkiler sesten ziyade çığlık halini aldı bu aralar.

benim bir dönem iddiam vardı, beynimle düşünmüyorum ben diye. beynim benden ayrı, benden bağımsız bir şey. söz geçiremiyorum ona. mesela uykum var, geberiyorum, başım ağrıyor, gözlerim sulanıyor uykusuzluktan; uyumalısın diyor bedenim bana, uyumak istiyorum... fakat o beyin var ya, o beyin... dön dur yatakta, uyut uyutabilirsen. "allaaaam bi sus yaaa, bi huzur ver, uyu" diye bağırdığımı bilirim beynime. umurunda olmaz. 

eskiden anlayamazdım, nasıl beynim ve ben iki ayrı şey olabiliriz diye. sonra alıştım bu duruma. yok, hasta falan değilim. korkma. beynim benden bağımsız, kendi kendine ve benden apayrı şeyler düşünebilen bir et kütlesi. psikolog arkadaşımı bile ikna ettim bu duruma. gerçi bir ara uzaydan geldiğim masalını da yutturmaya çalışmıştım ama ikna olmadı. 

benim beyin bu aralar bolca çalışıyor, kendi kendine işler yapıyor yine. gece yatmaz, sabah kalkmaz... resmen kavga ediyoruz. tatil yaklaştıkça, çalışmak daha bir zor gelmeye başladı ona. bir an önce eve kapanmak okumak, yazmak, çizmek, izlemek derdinde. tabii ben de... bu konuda anlaşıyoruz. öte yandan yazın da çalışsam fena olmaz diye düşünüyorum ben. o ise kesinlikle karşı bu fikre. didişiyoruz.

size -sizin iç ses dediğiniz- beynimin bir saat önceki marifetini anlatsam hak verirsiniz bana. evde suyun bittiğini fark edip ibo'yu aradım. en kibar, en sevimli sesimle "ehe ehe ibo naber? kapatıyor musun, su istemek için çok mu geç kaldım?" dedim. "yok canım göndereyim hemen" dedi. takriben beş dakika sonra kapı çaldı. suyum geldi. çocuğa parayı uzattım. ceplerinden para üstü aranırken o, beynim devreye girdi; "kalsın kalsın." çocuk saf saf bana baktı, elinde bir tomar para... beynim yeniden atladı olaya: "üstü kalsın önemli değil." "peki teşekkür ederim, iyi akşamlar" diyen çocuk koşar adım merdivenlerden inerken tam, ben devreye girdim: hesap 8,5 tl geldi. iyi de bende 10 lira yoktu ki... o zaman o verdiğim? o zaman o üstü kalsın denen miktar?.. "hay seni! naptın beaaa" çocuğun arkasından bağırdım, geri çağırdım ve paramı aldım. neredeyse hesaptan daha yüklü bahşiş veriyordu adama yahu, bu nasıl iştir. bir de ben hesabı yapıp, adamı geri çağırınca az kalsın bağırıp carlayacaktı; paramın üzerini niye alıyorsun, insan şüphelenmez mi o bahşişin fazlalığından, diye. zavallıya kapkaççı muamelesi bile yapabilirdi. hem suçlu hem güçlü diye buna derler. zor engelledim. onu içeri çekip, kapıyı kapattım ve epey bir fırçaladım. artistlik yapmanın manası yok, benden önce olaya atlayıp "üstü kalsın" falan... tamam yorgunuz ikimiz de ama bu kadar da saçmalanmaz ki canım...




ve son olarak; mimlediklerimde sıra:
suvebeyaz, Zeugma, Lunaparkta Yaşamak, Duygusal Komedi Sevenler

bir dahaki mimde görüşmek üzere, esen kalın...



28 yorum:

  1. Üstündeki en küçük para biriminin (ben seni eve bıraktıktan sonra kendiliğinden küçülmemişse) yirmi lira olduğunu bildiğime göre bundan sonra hesabı sen veriyor olsan bile lütfen parayı ben uzatayım olur mu? Yoksa sen adama yüz hatta ikiyüz lira verip, on liralık hesap için de üstü kalsın diyebilirsin. Ve herkes, İbonun çırağı kadar insaflı olmaz.:P

    YanıtlaSil
  2. bana bahşiş vermeyi yasaklamak lazım ayol iflas ederim ben böyle. ooh saçılsın havada yüzlük bahşişler. saraydan geldim ya... dua et, bir kese altın vermedim :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ondan korkuyorum ya...Ben saraydan falan gelmedim. Bildiğin sokak çocuğuyum, inme iner bir tarafıma haberin olsun.:P

      Sil
  3. SırraKalemcim harika yazmışsın vallahi:) Ben kendimi gördüm sanki:)Bahşiş vermekte üstüme yoktur:)Konusu çok güzel.Psikodrama'da da iç sesler duygularımız hakkında konuşuruz hep:) Düşünceleri devre dışı bırakıyoruz orada:)Mim için çok teşekkürler.En kısa zaman içinde yazacağım:)Size keyifli haftasonları diliyorum.sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim :)) sanada güzel hafta sonları kamikazecim, yarın izmir çok sıcak olacak ama dikkat etmek gerek :)

      Sil
    2. Evet doğru sağol haber verdiğin için.Ben de yeni kalktım:)Bir programım yok bugün evde takılacağım:)

      Sil
  4. sabah sabah iyi geldi bu yazı :))) ben de çok severim bahşiş vermeyi..

    YanıtlaSil
  5. Sizin orda sucu çırağı olasım geldi:))
    öpüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benim bile geldi. herkes benim gibi bahşiş verecekse ohooo... :))
      ben de öpüyorum domatessuyucum :)

      Sil
  6. :)))))
    sen alemsin yaaa, bence senin gibi insanlara ihtiyacı var bu memleketinn:)) koptum yine okurken, daha çok yazsanaaa:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. daha çok yazdım bu hafta, kendimi aştım :P
      aynı performansı sizden de bekliyoruz hanfendüüü :)

      Sil
  7. Demek beyin ve kalp sende de kavga halindeler sürekli..

    Akşam olunca özellikle, kalp çok dayak diyor beyinden, sorma.
    ''Senin yüzünden ne hallere giriyoruz her gün her gün. Yeter artık!'' diyor.

    Bu arada sucuya verilen o paranın 200 TL olması ihtimali.. Oyy, yapma.
    Elinde para varken silkelenmen lazım senin :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahah kesinlikle. aslında bu olay silkeledi biraz. kim bilir kimlere ne bahşişler verdim bir hafta boyunca. ben de diyorum niye bu kadar az param kaldı :P

      Sil
  8. Aaaa..şeyy..
    Ben mimlere iyice kapalıyım artık, bloguma da yazmıştım, okumadın sanırım şeker..

    Zamanında çok kızdırdılar beni, o yüzden.
    Bu son ödül olayında bile bir şeyler oldu ve ben perdeleri kapadııım...
    Kusura bakma olur mu lütfen..
    Mim deme de, öl de öleyim :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. olmaaaaaaaaaz! yazacaksın tabii ne ayıııııp :P

      unutmuşumdur zeugma. domatessuyu ve nehir ida sevmiyor diye biliyorum onları mimlemiyorum mesela.

      aslında çok peş peşe olunca sıkıcı olabiliyor bu mim olayı. ben unutur da mimlersem yine, salla gitsin yazma. bunaklığıma ver :)) hiç alınmam, bozulmam öyle şeye merak etme. buna alınacak kadar hassas bir insan olamadım ömrü hayatımda ahah :) söz konusu benken en azından; keyfine bak, nasıl istiyorsan öyle davran. en güzeli :)

      Sil
    2. Aynen öyledir, eminim zaten...
      bi söyleyim dedim yine de..
      Belki diğer unutanlar da buradan okurlar hem :PpP

      Tenk yu veri maaaçç !!!

      :))

      Sil
    3. Ne bunaklığı beaa!!
      Orayı görmemişim..
      Bir de ''Eminim'' felan dedim..
      Yuhh bana :))

      Sil
    4. ahahahhaah koptum. sen şu ikinci yorumu yazmasan ben farkına bile varmazdım yahu :)))

      Sil
    5. İkimizin de iyi bir tatile ihtiyacı var.
      Anlaşıldı iyice :)))

      Sil
  9. Doğru hatırlıyorsun ben cidden gıcık oluyorum mim olayına deep o kadar ısrarlıydı ki kırmadım ama bitti artık:)

    YanıtlaSil
  10. Ben mim yapmama kararı alıp bunun sebeplerini bir postumda anlatmıştım canım. Yine de çok teşekkür ederim beni düşündüğün için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. rica ederim :)) ben de kim seviyor, kim sevmiyor aklımda tutamadığım için şansıma yazıyorum isimleri artık ahu, isteyenler devralsın bayrağı :)

      Sil
  11. ne zorluklarla ve olayı çözerek bloguna geldığımı anlatsam bı kahkaha atardın kesınlıkle:))
    cok sukur haftalardır(ammada abarttım bı haftadır sanırım) gıremedım anasayfamdan gorup yazılarını tıklayıp okuyamıodum ama cozdum olayı:)
    yazınada ayrıca güldüm elıne sağlık:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahaha çözmene sevindim. sorun benim sayfamda değilmiş anlaşılan. ben de ne yapsam, nasıl düzeltsem diye düşünüyordum biricit :))

      Sil
  12. Benide mimlemişti. Ama iyi oluyor insan yazdıkça açılıyor. Bende beklerim.
    www.bakbuharika.blogspot.com
    Eğer kullanıyorsan Facebooktan da takip edebilirsin

    http://www.facebook.com/pages/BaK-Bu-HaRiKa-DeKoRaSyOn/447201555298044

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. daha önce de bir reklam mesajı bırakmıştınız unutmuşsunuzdur siz, hatırlatayım dedim. malum, hergün bir sürü bloğa girip reklam bırakmak kolay iş değil, hangi birini tutacaksınız aklınızda değil mi ama... sizin işiniz de zor yani, anlıyorum.

      bu arada, sizin önceki mesajınızdan sonra ben bir yazı yazmıştım. ama okumaya vaktiniz olmamıştır. ben bu mimi bile okuduğunuzu sanmıyorum zaten. dedim ya, yoğunsunuz...

      linkini vereyim, bir göz atın. hatta mümkünse yorumlara da göz atın. benim gibi başkaları da var. belki ne kadar itici olduğunuzu anlarsınız böylece.

      http://sirrakalem.blogspot.com/2012/06/blog-aleminde-anlamadiklarim.html#comment-form

      Sil