11 Mayıs 2012 Cuma

İKİ MİM

bu ara tembellik ediyorum. doğru düzgün yazdığım yok. çok yoğun çalıştığımdan falan değil ha, benimki kafa yorgunluğu. o da çok çalıştığımdan değil. kafamı neye, niye bu kadar yorduğum meçhul. ama hep yorgunum arkadaş, nasıl iş anlamadım. en az çalıştığım, buna rağmen en çok yorulduğum sene bu. enteresan yani...

neyse yazamıyorum işte. bu akşam bari mim yazayım derken ikincisi de gelmiş. hah, dedim, topluca aradan çıkarayım.

biricit'ten yine... bizim biricit'ten de saklanılmıyor, ortadan kaybolsam bile sobeliyor. çok cin bu kız...

ilk mimimiz NE OLMAK İSTERDİN mimi:

ne olmak isterdin?
ben boş gezenin boş kalfası olmak isterdim. 

çocukken bu soruyu hep sorarlardı da, sırf söylemiş olmak için bir meslek sallardım. öğretmen derdim mesela. olmak istediğimden falan değil, soruyu boş geçmeyeyim diye sadece. belki biraz annemin de gazı vardır. öğretmen ol, yarım gün çalış falan diye gazlamış olabilir. (çocukken gazladı mı bilmiyorum da, lisede çok söyledi. babam avukat olmamı istiyordu, annem öğretmen. sonra ben bir şey olamadım galiba.)

biraz daha büyüyünce ben yazar olacağım falan demeye başladım. "gazetecilik okuyacaksın o zaman" dediler. tamam, dedim. "ama okul bitince bir süre haber peşinde koşman lazım, kimse sana bir masa verip hadi köşe yaz demeyecek" dediler. caydım. ben gazeteci olmak istemiyordum ki. sadece yazmak istiyordum. fakat gördüm ki, memlekette bir yaratıcı yazarlık bölümü yok. o ara yazar olamıyorum, psikolog mu olsam acaba dedim. sonra gittim güzel sanatlar fakültesine girdim. 

işte sonra bir şey olamadım galiba.

asla yapamam, benden olmaz dediğin meslekler neler?
doktor olamazdım, yara bere görmeye dayanamam ben. polis olamazdım ya da asker; mizacıma, dünya görüşüme ters. satıcı olamazdım, para istemeye utanırdım. avukat olamazdım, "pöf ben ezberleyemem roma hukuku falan" dedim hep, ezberlesem bile uğraşamazdım ben enteresan müvekkillerle. aslında bir sürü şeyi olamazdım, benden ne olabileceği sorulsaydı cevabı daha kısa olurdu. hem siz yorulmazdınız, hem ben...

çocuk mu, kariyer mi?
çocuğum da yok, kariyerim de. rahatım yani. ayrıca niye illa birini seçmem lazım? 

eşinin hangi mesleği yapmasını isterdin?
bana ne ki? istediğini yapsın. neyle mutlu olacaksa onu yapsın. akşam eve mutsuz gelip bana sarmasın yeter.


gelelim ikinci mimimize... 

KİTAP MİMİ:

1- ne sıklıkla kitap okursunuz?
her gün bir şeyler okuyorum. ne sıklıkla kitap bitirdiğim belirsiz ama. bazen aynı anda birden fazla şey okuduğum için...

2- en sevdiğiniz yazarlar?
ihsan oktay anar, isabel allende, marquez, tezer özlü, nurdan beşergil... den başlar, dostoyevski'den çıkarım saymaya başlarsam. 

3- en beğendiğin kitaplar?
son dönem en beğendiklerimi yazayım sadece. iyi geceler öpücüğü (nurdan beşergil), sonbaharda sarhoş bir kasaba (ferhat uludere)
iyi geceler öpücüğünü mutlaka okuyun demiş miydim?

4- yerli - yabancı hangi yazarların kitaplarını daha çok tercih edersin?
benim ayrımım yazdıklarıyla ilişkili. genel olarak toplumcu gerçekçilerden hoşlanmadığımı söyleyebilirim. hatta bir dönem tür romanından soğudum sayelerinde. onun dışında türk, kürt, laz, ermeni, japon, yunan ya da papua yeni gineli... hiç fark etmez yani. latin amerikalılara özel ilgim var ama.

5- bu güne kadar en beğendiğin kitap serisi?
new york üçlemesi (paul auster). aklıma ilk o geldi.

6- daha çok hangi tarz okumaktan hoşlanırsın?
ben bu soruyu 'tür' olarak değiştireceğim, içimden öyle geldi.  "kişisel gelişim kitapları" denen şeyden hiç hoşlanmıyorum onu belirteyim. roman seviyorum ben en çok. 

7- en son hangi kitabı okudun?
mesleki... yazmayayım boşa adını. bu ara mesleki kitaplar okuyorum. bazen araya edebi eserler alabiliyorum sadece. 

8- şu anda hangi kitabı okuyorsun?
elimde iki mesleki kitap var. ikisini aynı anda okuyorum.

9- kitap blogları hakkında ne düşünüyorsun, yeterli mi?
takip ettiğim fazla kitap bloğu yok. ama bloglarda yazılan kitap yazılarını okuyorum genelde, ilgimi çekenleri not alıyorum hatta. iyi oluyor. ben genel bilgi almayı seviyorum. okumadığım bir şey hakkında uzun uzadıya bilgi edinmeyi sevmiyorum. sıkıyor, okuma hevesimi kırıyor. izlemediğim bir filmi birinin baştan sona anlatması gibi...

10- kitap okumak sizin için ne ifade ediyor?
uçmak...


sanıyorum ki, son dönem artan mimlerden çoğunluk sıkıldı. o yüzden kimseyi mimlemiyorum ilk kez. dileyen yazsın.

ve bir mimin daha sonuna geldik. hatta iki mimin... esen kalın...

8 yorum:

  1. Okumuyon da kitaplarım sende ne geziyor o zamannn.:P

    YanıtlaSil
  2. dursun lazım olur :p

    kandırıyorum seni, el koyuyorum kitaplarına. yavaş yavaş bütün kitaplarını ele geçiricem nıhahah

    YanıtlaSil
  3. Kitapların tamamını aldığında kapının önüne koyacaksın di mi? Allahım.. Sonunda gerçeği söyledi.:P

    YanıtlaSil
  4. tamamını alınca düşünürüm onu, bilmiyorum şimdi. hem tamamı diye bir şey yok ki, hep yenilerini alıyorsun sen. havuz problemi gibi bi şi bu. sen bir yandan dolduruyorsun, ben diğer taraftan boşaltıyorum işte. sanırım ayrılmamıza gerek kalmayacak sevgilim :P

    YanıtlaSil
  5. Yayınevleri ile mi yoksa Ahmetle mi ortaksın anlayamadım.:P

    YanıtlaSil
  6. ben yalnız çalışırım bebek!

    kendime çalışıyorum. daha çok kitabım olsun diye :)

    YanıtlaSil
  7. eline ve yüreğine sağlık canım:)
    aman ben ne oldum sankiki dıttırının dıttırısı yani zırtt:D kımse memnun değıl halınden merak etme ıs konusunda:)
    bazı gelısım kıtapları bana da cok sacma gelıo sankı gercek hayat oylede
    ama Ahmet Şerif İzgören'i severim onun videolarını cok beğenıyorum.:)

    YanıtlaSil
  8. biricitcim, iş dediğin şey eğlenceli bir şey olsa adı iş olmazdı zaten. yanlış meslek seçmişim ben. fizikçi, matematikçi ya da astronom olucam bir daha dünyaya gelirsem :P

    YanıtlaSil