8 Nisan 2012 Pazar

ÇATLATAN YAZAR

çok güzel bir gündü... nurdan beşergil imzası olduğu için kedi kitabevine biraz erken gittik. ("iyi geceler öpücüğü"nü mutlaka okuyun) tam kapının önünde ziftleniyorduk ki onu gördüm. "geldi" dedim. şaşkınlıktan o kadar hissizleşmişim ki, heyecansız, donuk çıkan sesimi ciddiye almadı kimse. tekrar etmek zorunda kaldım; "geldi". işte o zaman ciddiyetimi anladılar.

erken geldi. oturduk, konuştuk. konuşmadık; onlar konuştu, ben dinledim daha ziyade. bir ön kaynaşma oldu okurlar gelmeden.

ben yazarlarla tanışmayı sevmem. bir süre kitapçıda çalışmış, imza günlerinde bulunmuş biri olarak söyleyebilirim ki, hemen hepsi beni hayal kırıklığına uğratmıştır. her insan gibi ben de merak ediyorum bunu yazan kimdir, nasıl biridir diye tabii... sonra gözümde büyüttüğüm yazar parçalanıp un ufak olabiliyor. "pöfff keşke tanışmasaymışım yeaa..." diyorum. hayallerim yıkılıyor (bir de oyuncularla tanışmayı, haşır neşir olmayı sevmem). mesela bazısı "ben yazarım" havalarındadır, tepeden bakarlar sana. sanırsın aynı havayı solumuyoruz, daha dün inmiş gökten deus ex machina ile. neyse dağıtmayalım konuyu. nerede kalmıştık? ha, nurdan beşergil geldi. ("iyi geceler öpücüğü"nü mutlaka okuyun.) bu bizim avram, başladı yok kitap öyleymiş, yok böyleymiş... bir de benden örneklemeye başlıyordu ki konu değişti allahtan. hayır iltifat mı ediyor yazdıklarıma, hakaret mi belli değil zaten. beşergil'e de ayak üstü eleştiri yapıyor. şunu beğendim, şurası sarkmış falan... iyisiyle, kötüsüyle  ne varsa aklında söylüyor. bir huzur ver değil mi, yok. zaten beli tutulmuş, huysuzluğu üzerinde, bir şey demedim artık.

imza sayesinde bir de mavikalemdekiler bloğunun yazarı narda ile tanıştık. pek ciddi birini bekliyormuşum nedense, gayet sevimli, cana yakın. tavsiye ediyorum tanışın(!)

döndüm geldim yine imzaya... dedim ya, yazarlarla tanışmayı genelde sevmem. çatlatırlar beni. bugün de çatladım. yahu bir insan hem bu kadar iyi yazar, hem de bu kadar tatlı, içten, sıcak olabilir mi? oluyormuş. niye oluyor kardeşim? çatlayacağım. kıskançlıktan. bende olmayan ne varsa onda. bayıldım. kapısının önünden geçesim var sık sık, belki karşılaşırız. yetmez, gidip karşı dairesini tutasım var. girip çıkarken görebilirim. hatta "ay... evde şeker bitmiş" gibi bahanelerle her gün kapısını çalasım var. niye yani niye, bana niye böyle şeyler vermedin, yazık bana; diye tanrılara isyan edesim var.

çok sevdim, bayıldım. kalem kağıt çarpsın bak! öyle bir sinir durum yani. "iyi geceler öpücüğü"nü mutlaka okuyun demiş miydim? 

son söz: imza sonrası ağzımız kulaklarımızda, sana ne yazmış, bana ne yazmış diye bütün kitapları döktük önümüze avram ile. demez mi, bana daha güzel yazmış. uleeeeyyyn diye bir nara atmışım... içimden... dışımdan sadece "kıskanç!" dedim, "bana daha güzel yazmış. sevgili ... yazmış, bak samimi.". "yok yaaa baksana bana ne yazmış" (yazılanları okuyor yüksek sesle). ağlayacaktım. "pis" dedim. o derece kıskançlık denizinde boğuluyoruz yani. o dediğim kitap var ya hani, mutlaka okuyun.


ben tersine, okuyabiliyom ama yakamıyom.


11 yorum:

  1. Allah kuru iftiradan saklasın.. Hayır, son ekleme için değil, Beşergil'in son kitabına tek laf etmedim; ilk romanı olan "Bana baktığın gibi bakma"yı dün epey okumuştum. Yarıdan fazlası. Konuşma onun üstüneydi..Hem, benimkiler daha güzel bi kere...

    YanıtlaSil
  2. benim daha güzel. en güzel benim imzalarım, en güzel benim kitaplarım işte. hıh!

    YanıtlaSil
  3. Senin ojelerin güzel.. Bi de sen güzelsin. Bunlar yeter sana,gerisi benim.:P

    YanıtlaSil
  4. erkeğin kadına bakışı: sen güzel görün, gerisine karışma. zeki ben olayım, en güzel imzayı ben alayım...

    aferin. çok fena yaparım :P

    güzel de olmıycam işte!

    YanıtlaSil
  5. tamam ya kızma.. en güzeli senin imzan.:P

    YanıtlaSil
  6. asıl ben çatladım uleyynn! yok imzadan önce sohbetler yok samimi olmalar yok çok tatlı yok çok ballı! çatırrttttım şu an! :)

    YanıtlaSil
  7. ooooh çatla, beni bırakıp istanbul'a gidersen böyle olur. ne güzel bir günü kaçırdın :)

    YanıtlaSil
  8. sevgili "sırra kalem";

    benim için kitapları değil beni sevmen daha önemliydi; kitabı sevdirmek kitabın işi. benim işim kendimi sevdirmek.

    eve de beklerim.

    nurdan

    YanıtlaSil
  9. pazar günü evde yayılmış "bana baktığın gibi bakma"yı okuyorum. bir ara açık duran bilgisayara göz atıyorum ki, okuduğum romanın yazarı yorum yazmış. o da güzel :))

    YanıtlaSil
  10. Oy aman geç geldim iyi ki de geç gelmişim, benim imzalarım hepinizden güzel çünkü:)

    Bir ara yazarım belki,yok ya kan çıkar:)

    Güzel iltifatların için de ayrıca teşekkür:)Bloguma alıntılayayım bari :)
    Nurdan hanım gerçekten ne kadar samimi ve sıcakkanlı.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  11. narda :)
    biz de kavgaya üçüncü arıyorduk, gel :p

    YanıtlaSil